Dijitalleşen dünyada, işletmeler giderek artan bir veri seliyle karşı karşıya. Üretim hatlarından sensör verileri, müşteri davranışlarına dair istatistikler, tedarik zinciri süreçleri ve piyasa trendleri gibi sayısız veri noktası, yöneticilerin masasında birikiyor. Ancak “daha fazla veri” her zaman “daha iyi içgörüler” anlamına gelmiyor. Tam aksine, karmaşık veri yığınları içinde kaybolmak, stratejik kararları geciktirebilir veya yanlış yönlendirebilir.